Power metal dünyasının en etkileyici gitaristlerinden biri olan Gus G., Firewind’in son albümü ve kariyerinin dönüm noktaları hakkında bizimle konuştu. Onun müzik yolculuğunu, Firewind’in evrimini ve geleceğe dair planlarını keşfetmek için Surge Türkiye’de yaptığımız röportajı kaçırmayın!
Gus, metal dünyasında inanılmaz gitar yeteneklerin ve kendine özgü tarzınla tanınıyorsun. Seni henüz tanımayanlar için, müzik serüvenin nasıl başladı?
Gus G: Teşekkür ederim. Bu yolculuk 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve gerçekten iniş çıkışlarla dolu, çılgın bir yolculuk oldu. Dünyayı defalarca gezme ve müziğimi birçok insana ulaştırma şansı yakaladım ve bunun için çok minnettarım.
Küçüklüğümden beri tek yapmak istediğim şey gitar çalmaktı. Bu yüzden sanki başka bir seçeneğim yokmuş gibi hissediyorum; bu dünyaya gitar çalmak için geldiğimi düşünüyorum.
Ozzy Osbourne ile aynı sahneyi paylaşmak, rock ve metal dünyasının zirvesinde olmak demek. Bu süreçte sana en çok dokunan ya da hala aklında olan bir şey var mı?
Gus G: Ozzy ile geçirdiğim zamanlardan çok şey öğrendim. Bir kere, onunla çalışırken herkesin ne kadar kibar ve saygılı olduğunu fark ettim. Hiç “rock star” havası yoktu. Ama ne yazık ki daha küçük kulüp seviyelerinde birçok grup ve ekibinde bu tür tutumlara rastladım. Bu yüzden her zaman aklımda tutuyorum: Kimse kaba insanları sevmez. Herkese iyi davran; bu sana bir şey kaybettirmez.
Bir diğer şey ise profesyonellik: Her zaman dakik ol, hazır ol ve sahnede %110’unu ver. Ozzy’ye katılmadan önce de bu tutuma sahiptim ama o seviyede çok fazla baskı ve son dakika değişikliklerini idare etmek zorundasınız.
Müzik endüstrisine girdiğinde seni ne şaşırttı?
Endüstriye girdiğimde, plak şirketlerinde, menajerlerde veya organizatörlerde çalışan çoğu insanın, üniversite diploması olmayan, işlerini tamamen “alaylı” öğrenmiş insanlar olduğunu gördüm. Ben de aynı şekilde öğrendim diyebilirim. Bu, hâlâ uyguladığım bir felsefe.
Gus G
Türkiye’den ilham alarak bir parça besteleyecek olsan, hangi enstrümanları seçerdin ve nasıl melodiler yaratırdın?
Gus G: Bu ilginç olurdu! Türk müziğinde Batı müziğinde kullanılmayan çok sayıda mikroton bulunuyor. Bunları çalışmadım ama Yunan olduğum için çocukluğumdan beri benzer halk müziklerini dinledim. Muhtemelen bu yüzden bouzouki ve saz gibi enstrümanları seçerdim. Belki bir kadın vokalle bir “amane” yaptırmak da harika olurdu.
Müzik dünyasının perde arkasına dalmak ve Gus G.’nin samimi yanıtlarını okumak için linke tıklayın!