Biraz YeraltıDerin BakışListeler

Kurgusal Evren Yaratan Müzik Grupları | Bilim Kurgu & Fantezi

Kurgusal evren yaratan müzik grupları da vardır! Bilim kurgu veya fantezi temalarını müziğine yediren bazı gruplar, sadece konsept albümler yapmakla kalmayıp özgün kurgusal evrenler, hatta diller yaratmıştır. Aşağıda hem tanınmış hem de underground sayılabilecek bu türden grupların dünyalarına ve albüm detaylarına göz atıyoruz.

Magma – Kobaïa Gezegeni ve Kobaïan Dili

Magma, Fransız progresif rock-zeuhl sahnesinin en sıradışı gruplarından biri. 1970’te çıkardıkları ilk albümleriyle, kendi uzay operası mitolojilerini başlattılar. Grubun beyni, davulcu, besteci, ara sıra vokalist ve piyanist olan Christian Vander, Dünya’nın çöküşünden kaçan bir grup insanın Kobaïa adlı gezegene yerleşmesini anlatan bir konsept oluşturdu. Ama işin en ilginç kısmı, Vander’ın bu evreni anlatmak için Kobaïan adında tamamen yeni bir dil yaratmasıydı. Fransızcanın hislerini tam olarak yansıtamadığını düşündüğü için, Slavik ve Cermen dillerinden esinlenerek kendi fonetik sistemini geliştirdi. İlk albümden itibaren (sanırım ilk parça hariç), şarkı sözleri bu kurgusal dilde yazıldı.

Magma’nın albümleri, Kobaïa gezegeninin tarihini farklı dönemlerden ele alıyor. İlk albüm (Magma (Kobaïa)) insanlığın Dünya’dan kaçıp Kobaïa’da bir uygarlık kurmasını anlatırken, devam albümlerinde Kobaïalılar ile Dünya’dan gelenler arasındaki gerginlikler, savaşlar ve eski çağlara ait efsaneler işleniyor. Albümlerin iç kapaklarında hikâyeye dair ipuçları verilse de, Kobaïan dilindeki şarkı sözleri çoğunlukla gizemli ve yoruma açık bırakılmış.

Coheed and Cambria – The Amory Wars Evreni

Müzikal olarak, Coheed and Cambria, progresif rock ile alternatif rock, post-hardcore ve punk unsurlarını bir araya getiriyor. Coheed and Cambria, sadece progresif rock sahnesinde değil, aynı zamanda bilim kurgu ve çizgi roman dünyasında da kendine has bir yer edinen gruplardan biri. Tüm albümleri, grubun solisti ve gitaristi Claudio Sanchez tarafından yaratılan The Amory Wars adlı bilim kurgu serisinin bir parçası. Yani burada sadece bir grup ve albümler yok; aynı zamanda bir galaktik hikâye, karakterler, çizgi romanlar ve distopik bir evren var. Ha bana sorsan öyle her şeyini araştırmadan anlamazdım neler olup bittiğini, ama keşfetmeye değer.

Bu evren, Heaven’s Fence adı verilen, 78 gezegen ve 7 yıldızdan oluşan devasa bir galakside geçiyor. Gezegenler, The Keywork adı verilen enerji akımlarıyla birbirine bağlı. Ana hikâye, Coheed ve Cambria Kilgannon adındaki iki karakter ile onların çocuklarının, galaksiyi ele geçirmeye çalışan zalim hükümdar Wilhelm Ryan ve onun manipülasyonlarıyla nasıl savaştığını anlatıyor.

Albümleri şarkıdan çok film sahneleri gibi tasarlanıyor; hikâyeyi anlamak için albüm sırasını takip etmek gerekiyor.

Ayreon – Planet Y ve “Forever” Irkı

Geldik Ayreon’a, kendi içinde bir evren. Ayreon, Hollandalı müzisyen Arjen Lucassen’in devasa bir bilim kurgu evreni yarattığı, rock ve metal dünyasındaki en iddialı projelerden biri. Lucassen’in kafasında tek bir albümden çok daha fazlası vardı. Zamanda yolculuk, yapay zekâ, uzaylı medeniyetleri ve insanlığın kaderini kapsayan büyük bir hikâye anlatmak. İşte bu yüzden Ayreon, sadece müzikten ibaret değil; baştan sona bir rock opera, bir sinematik bilim kurgu destanı.

Bu evrenin en önemli parçalarından biri, Planet Y adlı bir gezegende yaşayan Forever adlı bir uzaylı ırkı. Forever halkı, ölümsüzlüğe erişmiş ve hiper-gelişmiş bir medeniyete dönüşmüş, ama bu süreçte tüm duygularını kaybetmişler. Kendi hatalarının farkına vararak, duyguları tekrar deneyimleyebilmek için DNA’larını bir kuyruklu yıldız aracılığıyla Dünya’ya gönderiyorlar. İşte böylece insanlık doğuyor. Ancak insanlar, Forever’ın yaptığı hataları tekrar etmeye başlıyor ve teknolojiye bağımlı hale geliyor. Nihayetinde kendilerini yok oluşa sürüklüyorlar. Belki Piramitler de Forever ırkının yeni nesil insan için yaptığı jestlerden biridir 😀

Bruce Dickinson, James LaBrie, Floor Jansen, Devin Townsend, Mikael Åkerfeldt, Hansi Kürsch, Anneke van Giersbergen, Daniel Gildenlöw gibi metal dünyasının efsane vokalistleri, her albümde farklı karakterleri seslendiriyor.

Rhapsody (of Fire) – Algalord’un Destanı ve Zümrüt Kılıç Efsanesi

Rhapsody of Fire, epik fantezi ve power metali birleştirerek kendine ait devasa bir mitoloji yaratan grupların başında geliyor.

Bu evren, grup üyelerinin yarattığı hayali diyar Algalord üzerine kurulu. İlk büyük hikâye, “The Emerald Sword Saga” olarak biliniyor ve beş albüm boyunca işlenen bir epik fantezi anlatısı. Hikâyenin kahramanı, Buz Savaşçısı (Warrior of Ice), Zümrüt Kılıç (Emerald Sword)’u bulmak ve karanlık büyücü Akron’un ordularına karşı savaşmak zorunda. Yolculuğu sırasında, ejderhalar, büyücüler, tanrılar ve mistik diyarlarla dolu bir dünyada mücadele ediyor.

Müzikal olarak Rhapsody of Fire, klasik müzik, film müzikleri ve metalin birleşimi gibi çalışıyor. Şarkılar adeta bir film soundtrack’i gibi yazılıyor, devasa orkestrasyonlar, koro bölümleri ve dramatik anlatımlarla ilerliyor. Hatta Christopher Lee (evet, Saruman!) bile bu destana anlatıcı olarak katıldı!

1993’te Rhapsody adıyla kurulan grup, 2006’da yasal nedenlerle Rhapsody of Fire adını aldı. 2011’de kurucu üyelerden Luca Turilli ayrıldı ve grup Alex Staropoli liderliğinde müziğine devam etti.

Şimdi ise Rhapsody of Fire, Türkiye’de hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor! Epik gitar soloları, senfonik orkestrasyonları ve fantezi dünyasından fırlamış gibi hissettiren müziğiyle Mayıs ayında İstanbul’da konser verecek.

Bal-Sagoth – Unutulmuş Çağların Destanı

1993 yılında İngiltere’de kurulan grup, senfonik black metalin epik bir versiyonunu yarattı. Antik tanrılar, savaşçılar, büyücüler ve kozmik savaşlarla dolu bir dünya inşa etti. Bal-Sagoth, adını korku-fantezi edebiyatının büyük ismi Robert E. Howard’ın yarattığı bir dünyadan alıyor. Howard, Conan the Barbarian’ın yaratıcısı olsa da, onun evreninde geçen başka hikâyeler de var. İşte onlardan biri, “The Gods of Bal-Sagoth” (1931).

Bal-Sagoth’un yarattığı evren, Hiperborean çağlar, Lemuryan imparatorluklar ve bilinmeyen tanrılarla dolu. Grup vokalisti Byron Roberts, sadece şarkı sözleri yazmakla kalmayıp, bu evreni romanlaştırarak daha da derinleştirdi. Şarkılarında anlatılan efsanevi savaşçı Caylen-Tor’un hikâyesi, sonradan The Chronicles of Caylen-Tor adlı kitap serisine dönüştü. Bu seri, 2019 yılında ilk cildi, 2021 yılında ikinci cildi yayınlanarak, grubun şarkılarında anlatılan destanı kitap raflarına taşıdı. Roberts ayrıca, Bal-Sagoth’un lirik dünyasında geçen karakterlerden biri olan Captain Caleb Blackthorne’un maceralarını da kaleme aldı. Yani Bal-Sagoth sadece müzik yapmadı, kendi evrenini bir edebiyat dünyasına da dönüştürdü.

Kurgusal evren yaratan müzik grupları listesi elbette burada bitmiyor. Kendi evrenini yaratmış, albümleriyle dinleyicilerini farklı boyutlara taşıyan daha pek çok grup var. Belki de senin bildiğin, burada bahsedemediğimiz başka müzik dünyaları da vardır? Senin favorin hangi kurgusal evrende geçiyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir