Biraz GündemDerin Bakış

Lady Gaga | Mayhem, Kaos, Endüstriyel Dans

Lady Gaga, müziğinde sürekli dönüşüm geçiren bir sanatçı. Mayhem, bu dönüşümün yeni bir halkası ama ne tam anlamıyla radikal ne de tamamen tanıdık. Elektronik dans, dark pop ve endüstriyel unsurların birleştiği, yoğun synth’lerin ve kirli vokallerin hakim olduğu bir albüm.

Nine Inch Nails, Radiohead ve Endüstriyel İlhamlar

Lady Gaga, Mayhem albümü için yaptığı açıklamalarda, Nine Inch Nails ve Radiohead gibi gruplardan ilham aldığını belirtti. Özellikle Nine Inch Nails’in The Downward Spiral albümü ve ikonik parçası Closer, bu albümün sound’unu şekillendiren önemli unsurlar arasında. Ayrıca, David Bowie ve Prince’in de kendisine ilham verdiğini söyledi. Albüm, Lady Gaga’nın “Sevdiklerim” Spotify listesi gibi bir potpori sunuyor dinleyiciye. Biraz nostalji, biraz yenilik, bolca deney ve farklı dünyalardan alınmış elementlerin birleşimi gibi.

Albüm boyunca endüstriyel müzik yoğun şekilde hissediliyor. Lady Gaga, disko, elektronik dans, pop ve endüstriyel müziği harmanlayarak kendine has bir atmosfer yaratmış. Özellikle acid synth kullanımları, albümün yönü konusunda dinleyiciyi düşündürüyor.

Gitarların Yerine Dijital Distorsiyon

Born This Way albümündeki Electric Chapel’de duyduğumuz heavy metal ruhu, Mayhem’de yok. Ancak daha deneysel bir hava yakaladığı kesin. Gaga, bu kez sert gitar riff’leri yerine, daha dijital ve mekanik bir atmosfer yaratıyor. Albüm, kaosu anlatıyor ama bu kaos her zaman düzenli işleyen bir müzikal bütünlük sunmuyor. Enerjik anlar var ama zaman zaman mekanik ve ruhsuz hissettiren bölümler de mevcut.


Albüm İsmi ve Teması: Kaosun İçindeki Neşe?

Lady Gaga, albümün ismiyle ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:

“Albümün adını MAYHEM koydum çünkü hayatın ve benim içimdeki bazı parçaların her zaman kolay kabul edilemeyeceğini anmak istedim. İlk başta bu ismi vermek benim için zordu çünkü bu duygunun gerçek olmasını istemiyordum. Ama aynı zamanda umut dolu bir insanım, bir hayalperestim. Sonuçta vardığım nokta şu oldu: Mayhem, kim olduğumuzun kırılgan parçalarını ve dünyanın kırıklıklarını yansıtıyor ve tam da bu kaos, bize sevincin, dans etmenin, ağlamanın, gülmenin, müzik dinlemenin, sevdiklerimize sarılmanın gücünü öğretiyor. Ve bunu tekrar tekrar yapıyoruz! Bu albüm eğlenceli ve böyle eğlenceli bir albümün aynı zamanda MAYHEM adını taşıyor olması hoşuma gitti.”

Gesaffelstein ve Diğerleri

Prodüksiyon tarafında en dikkat çeken noktalardan biri Gesaffelstein işbirliği, Gaga’nın daha karanlık bir elektronik dünyaya kaymasının en güçlü işaretlerinden biri.

Ancak işin bir diğer tarafı da Zombieboy’a gelince Gwen Stefani çıkıyor içinden. Tam gitarlı gitarlı funky disko havası!

Albümün en sürprizli işbirliklerinden biri Bruno Mars ile yaptığı kapanış şarkısı Die with a Smile. Albüm boyunca sertleşen ve dijitalleşen Gaga vokalleri, burada daha sıcak, organik ve nostaljik bir tonda.

Bu şarkı, albümdeki mekanik ve dijital sound’dan farklı olarak daha klasik bir pop şarkısı yapısına sahip. Bu yüzden de Mayhem’in kaoslu havasına karşı bir tezat oluşturuyor.

Geleceğe Bakış

Mayhem’in sound’una baktığımızda, Gaga’nın nereye gideceğini tahmin etmek zor. Eğer Nine Inch Nails ve endüstriyel rock etkisini daha da sahiplenirse, bu deneysel sound’unu daha da sertleştirebilir. Öte yandan, elektronik müziğin yükselişiyle birlikte belki de bir sonraki albümü tam anlamıyla bir acid disco patlaması olabilir.

Şu an bildiğimiz tek şey şu: Lady Gaga, ilhamlarını dışavurmaya ve yeni şeyler denemeye devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir